Kızıl
Elma, Türk mitolojisinde Türkler ve de özellikle Oğuz
Türkleri için üzerinde düşünüldükçe uzaklaşan ancak uzaklaştığı oranda
cazibesi artan ülküler veya düşlerdir.
Türk
devletleri için bir hedefin ve amacın simgesidir.
Kelimenin tam olarak ne
zaman, nerede ve nasıl geçtiği bilinmemekle birlikte tarihi akış içerisinde hep
ilerlemenin bir sembolü olmuştur.İstanbul'un Fethi'nden sonra, Kızıl
Elma'nın, Roma'da bulunan Saint-Pierre Kilisesi'nin mihrabındaki
altın top olduğu ileri sürülmüştür.
Kızıl
Elma, Türkler tarafından değişik şekillerde tasvir edilmiş olup bazen bir
belde, bazen bir taht, bazen de dünya hakimiyetini temsil eden som altından
yapılma kızıl renkli bir küre olmuştur. Bazen fethedilmesi gereken illeri ifade
eder, çoğu kez ise bütün Türklerin, tek bayrak altında toplandığı devletin
simgesidir.
Bu altın top bazen zaferin
işareti, bazen hakimiyetin sembolü, bazen de fethedilmek üzere hedef seçilen
yerin sembolü olarak ifade edilmiştir. Çok eski bir Türk inanç ve töresi olan
Kızıl Elma, Türkistan'dan Hazar Denizi'nin doğusundan gelen Oğuzların,
Hazar kağanının ipek çadırının üzerinde hakimiyetinin ifadesi olarak bulunan
altın topu yani Kızıl Elma'yı ele geçirmeyi ülkü edinmişlerdir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder